4 Aralık 2022 / Dünya Gazetesi
“GEPOSB’da Atıf Tunç Atıl tarafından kurulan HKTM’nin kapısından girdiğinizde sizi enteresan bir sanat eseri karşılar. Uluslararası ticareti temsil eden, 3 hayvandan oluşan, sanatla mekanizmanın iç içe geçtiği bu sanat eseri üç buçuk yıllık çalışmanın ürünü. Yaklaşık 3 tona yakın, 4 bin parçanın bir araya getirilmesi oluşturulan, bin 200 cıvata ile sökülebilen Heykeltraş İskender Giray ve HKTM çalışanları tarafından tasarlanmış bir eser.”
* * *
Bu, bölgemiz coğrafyasını temsil eden bir Anka Kuşu, hemen altında ticaretini temsilen Çin Ejderi ve onunda altında Afrika filinin bir araya getirildiği robotik’ Filli Su Saati’. Önce savaşır pozisyondalar, sonrası ise ticaretin olumlu etkisi ile uzlaşma havasında. 15 dakikada bir, bir miktar suyun harekete geçirdiği robotik teknoloji ile harekete geçen metal top, bu hayvanlar arasında hareket ederek zamanı gösteren güneşin doğmasını sağlıyor. Bu eserde yer alan filin ayağının altında Dünya’yı temsilen paslanmaz çelikten yapılmış bir küre var. Bu küreye bakıldığında dişleri için katledilmiş bir filin yattığını görüyorsunuz. Katledilen fili görmek için küreye yani dünyaya yaklaşmak zorunda kalıyor, böylelikle işin içine girmiş, dünya için sorumluluk almış oluyorsunuz. Bir de Anka Kuşu’nun sol bileğinde bulunan zincir var. Bu bir yandan Türkiye’nin dışa bağımlılığını temsil ederken, bir yandan bu coğrafyada kuşların özgür olmalarına izin verilmemesini temsil ediyor.
Top asansörü topu her Anka Kuşu’nun ağzına indirdiğinde ters taraftaki bir bölgeden bir güneş doğuyor. Bu da bu sanat eseri yapımı sırasında doğan İskender Giray’ın Güneş ismini verdiği kızını temsil ediyor. Bu eser, fikir babası El Cezeri’nin Filli su saatinin günümüze uyarlanmış bir şekli. Cizreli El Cezeri 13. Yüzyılda Artuklu sarayında hem mühendis, hem sanatçı . Ancak doğal olarak Kral’ın hayatını kolaylaştırmak üzere Leonardo da Vinci’den 300 yıl önce sibernetiğin ilk adımlarını atmış, ilk robotu yapıp çalıştırarak da Vinci’ye ilham kaynağı olmuş.
Bugün El Cezeri’den ilham alan mühendisler bir yandan geçmişe sahip çıkarken bir yandan da çocukları için gelecek yaratmaya çalışıyorlar. 13. Yüzyıldan farklı olarak günümüzde teknolojik gelişme daha çok halkın hayatını kolaylaştırıyor. Bu insanlık adına iyi bir gelişme. Konuya Türkiye açısından baktığımızda robotik teknolojilerin, Osmanlı döneminde kaçırdığımız ve Cumhuriyetle yakalamaya çalıştığımız sanayileşme hedeflerini tutturmak açısından umut yaratır mı? Bence bu mümkün. Yeter ki HKTM gibi teknoloji yoğun şirketler daha da çoğalsın.
Ancak dünyanın ilk sanayileşme sürecindeki üretici aktörlerinin insanlığa ve doğaya fazlaca hoyrat davrandığını biliyoruz. Üretir, satarken insanlığa nasıl eziyet edildiğini görmek için Upton Sinclair’in Şikago Mezbahaları’nı okumak yeter de artar bile. (Bu kitabın yayımlanmasından sonra ABD’nin gıda üretimi sektöründe reform anlamında bir seri yeni düzenleme yapma gereğini duyduğunun da altını çizmek isterim.)
‘Eziyet sadece insana değil, doğaya da yapıldı’ demiştim. O nedenle Dünya’nın ısısı arttı. O nedenle okyanusların bir yerinde plastiklerden oluşan yeni bir kıta oluştu. Şimdi Dünya İklim Anlaşması ile dünya ülkeleri, Yeşil Mutabakat ile AB, 2050 yılına kadar küresel ısıyı 1,5 derece düşürmek için adımlar atıyor. Karbon nötr bir dünya yaratılması için üretim süreçleri yeniden yapılandırılıyor.
Yeşil Dönüşüm bu anlamda çok önemli. Çünkü Yeşil OSB’den Yeşil Finansman’a kadar hayatın her alanını etkileyecek. Türkiye eğer küresel ekonomide ağırlığını artıracaksa en kısa zamanda bu gelişmeye ‘uyum’ sağlamak zorunda.
Özetle her şeyin ‘yeşil’i hayatımıza giriyor. HKTM bu bakımdan da ilkler arasında yer alıyor. GEPOSB’deki, hani girişinde ‘o sanat eseri’ bulunan fabrika, bunlar daha hiç konuşulmazken, daha 2013’te ‘Yeşil Fabrika’ konsepti ile kurulmuş. Kısıtlı imkanlara rağmen Türkiye’nin LEED GOLD sertifikalı fabrikalarından biri olmayı başarmış. Bugün başarılı bir halka arzla robotik teknoloji kullanarak Türkiye sanayinin gelişimini sıçratmaya çalışıyor. El Cezeri’yi örnek alıyor. Kocaeli Sanayi Odası da aynı zorunluluktan hareketle bölgesel yeşil dönüşüm için öncülük yapıyor. Bu çerçevede bu süreç hakkında farkındalık yaratacak oluşumları da destekliyor. Desteklediği, Yeşil Satranç da böyle bir kuruluş. Yeşil Satranç ‘yeşil dönüşüm’ yapan ya da yapıyor olan sanayiciler ile aklını kullanmaya öncelik veren çocuklar ve ailelerini buluşturuyor. Fabrikalarda, sosyal tesislerde bu üçlü bir araya gelerek Filli Su Saati’nin ayağına bakıyor, sorumluluk almaya, dünyaya katkıda bulunmaya çalışıyor.
İşte bu kez Yeşil Satranç ile Yeşil Fabrika bir araya geldi. Yüzlerce çocuk ve velileri HKTM’nin kapısından girerek küresel ticareti simgeleyen ‘Filli Su Saati’ne eserine baktılar, bilgi aldılar, izlediler, alkışladılar.
Sonra fabrikanın en üst katına çıkarak milyonlarca olasılığı içeren satranç ile akıllarını geliştirmeye çalıştılar.
Mutlaka gece yatarken Filli Su Saati’ni hatırlayacak ve El CEzeri olma hayali kuracaklar.
Biz de gelecek adına daha bir umutlanacağız.
Basılı olarak 4 Aralık 2022 tarihli gazetede de yer alan yazıya ayrıca https://www.dunya.com/kose-yazisi/yesil-fabrika-yesil-satranc/676074 bağlantısından da ulaşabilirsiniz.