Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2018 Temmuz Ayı Raporu’nu açıkladı.
Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) tarafından açıklanan “Hazır Beton Endeksi” 2018 Temmuz Ayı Raporu’na göre; Faaliyet Endeksi’nde haziran ayında görünen dip değerden sonra temmuzda sınırlı bir yükseliş görülmesine rağmen faaliyet düşük kaldı. Beklenti Endeksi negatif bir ivme gösterirken Güven Endeksi’nin en düşük değere sahip olan endeks olması dikkat çekti. Hazır Beton Faaliyet Endeksi temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %2’lik düşüş sergiledi. Ankete katılan firmaların yalnızca %25’i temmuz ayında satışlarının arttığını belirtti. Alınan kayıtlı siparişlerde artış olduğunu belirtenlerin oranı %23 olarak gerçekleşti. Hazır Beton Güven Endeksi temmuz ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %1,8’lik düşüş gösterdi. Ankete katılan firmaların %10’u tedarikçilere vereceği siparişin önümüzdeki üç ayda artacağını ifade etti.
İnşaat sektöründe önümüzdeki dönemde yaşanması muhtemel gelişmeleri göstermesi açısından önemli olan Hazır Beton Beklenti Endeksi’nin temmuz ayı değeri bir önceki yılın aynı ayının %2,1 altında kaldı. Önümüzdeki üç ayda satışlarında olumsuz bir gelişme beklemeyenlerin oranı %12 olarak gerçekleşti.
– Yavuz Işık: Konut kredi faizindeki artış ve yükselen maliyetler inşaat faaliyetlerini baskılamıştır
Hazır Beton Endeksi Temmuz Ayı Raporu’nun sonuçlarını değerlendiren Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, tüm öncü göstergelerin, inşaat faaliyetlerinde halen beklenen ivme sürecinin yakalanmadığına işaret ettiğini dile getirdi. İnşaat sektörünün, yılın üçüncü çeyreğine yavaş bir giriş yaptığını ifade eden Yavuz Işık, “Son açıklanan konut satış rakamlarına göre haziran ayında yüz binin üzerinde konut satışı gerçekleşmiş olsa da inşaat sektörü yeni ekonomik koşulların etkisi ile faaliyetlerini yavaşlatmış durumdadır. Kamu bankaları üzerinden yürümekte olan düşük konut kredisi uygulaması, konut satışlarında ciddi bir etki yaratmıştır. Ancak geçici süreli bu politikanın son bulması ile konut kredi faizindeki artış ve yükselen maliyetler inşaat faaliyetlerini baskılamıştır. Kurdaki hareketliliğin yarattığı belirsizlik ve yüksek faiz, hane halkının talebini ötelemesine neden olmaktadır. Tüm bunlar inşaat faaliyetlerinde bugün görünen yavaşlamanın nedenleri olarak karşımıza çıkmaktadır.” dedi.