Çelik sektörü piyasaların son durumunu tartıştı


SteelOrbis tarafından 2011 yılından beri düzenlenen Piyasa Sohbetleri’nin bu yılki ilk ayağı 8 Mart Çarşamba günü Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda (EBSO) gerçekleşti. Türkiye demir çelik sektöründen 150’nin üzerinde piyasa temsilcisinin bir araya geldiği toplantıda, global piyasalarda çelik ve hammadde fiyatlarını etkileyen gelişmeler ve gelecek döneme ilişkin beklentiler ele alındı.

SteelOrbis tarafından 2011 yılından beri düzenlenen Piyasa Sohbetleri’nin bu yılki ilk toplantısı 8 Mart günü gerçekleştirildi. SteelOrbis Genel Müdürü Murat Eryılmaz’ın açılış konuşmasının ardından yapılan birinci oturumda, çelik ve hammadde sektörlerindeki mevcut durum ve gelecek beklentileri paylaşıldı. MMK Metalurji Satış Pazarlama Direktörü Mehmet Çakmur, daha önce sektörde pek konusu geçmeyen kömür fiyatlarının yaklaşık altı ay önce yükselmeye başladığını ve senelerce 100 $/mt altında seyreden fiyatların 2016’da bir anda 300$ $/mt’a çıkarak dünya çelik piyasasında baharı başlattığını ifade etti. Kömür fiyatlarındaki artışın gündeme gelmesiyle beraber yassı çelik fiyatlarının da artmaya başladığını söyleyen Çakmur, bu artışın önümüzdeki üç ya da dört ay boyunca devam etmesini beklediklerini belirtti. Bununla birlikte, geçtiğimiz sene 50$/mt seviyesinde devam eden demir cevheri fiyatlarının da bu yıl 90$/mt seviyesine çıktığını ve bu seviyede kalmasını beklediklerini söyleyen Çakmur, hurda fiyatları konusunda da piyasada bir canlılığın başladığını ve hurda fiyatlarının 300$/mt’un üstüne çıktığını, piyasalarda canlılığın korunması halinde hurda fiyatlarında bir kısım daha artışın olacağını bildirdi.
Çakmur yaptığı konuşmada, Türkiye’nin çelik üretiminde 2016 yılında yıllık %0,5 gibi bir artış olduğunu söyleyerek, Türkiye’de çelik üretiminin daha da artmasını beklediklerini, özellikle hurdadan üretim yapan yassı çelikçilerin kapasite kullanım oranlarını %40’dan %80’lere çıkaracaklarını ifade etti.

– Burçak Odabaşı Alpman: 2016 yılında kömür fiyatlarındaki artışlar ön plana çıktı
Toplantının ikinci oturumunda ise hammadde piyasaları ile ilgili bilgi veren SteelOrbis Hammadde Analisti Burçak Odabaşı Alpman, 2014 yılından bu yana yoğun olarak hammaddelerin gündemde olduğunu söyledi. Hammadde kısmında 2014 yılında demir cevheriyle ön plandayken 2015 yılında hurda ve 2016 yılında da kömür ön plana çıktı. Uzun bir süre yatay seyreden kömür fiyatlarının, 2016 yılının mayıs ayında Çin hükümetinin kömür madenlerindeki yıllık çalışma günü sayısını 330 günden 276 güne düşürmesi ve aynı zamanda Çin’de meydana gelen seller sebebiyle kömür talebinin arttığını ve fiyatların hızla yükseldiğini belirten Alpman, bu sene şubat ayında Çin’in Kuzey Kore’den yapılan kömür ithalatını yasakladığını ve geçtiğimiz hafta 12. Çin Ulusal Kongresi’nde hava kirliliğinin yine ciddi seviyelere gelmesinden dolayı kömür üretiminde 276 gün kuralının esnetilmemesi gerektiğinin görüşüldüğünü, bu sebeple kömür arzının baskı altında olduğunu ve fiyatlarda düşüş beklenmediğini açıkladı.

– Mete Bülent Adalı: ABD’nin belirlediği geçici vergiye rağmen Türkiye ABD’ye yeniden inşaat demiri satabilecek seviyeye gelecektir
Toplantıda konuşma yapan Ege Çelik Satış ve Pazarlama Müdürü Mete Bülent Adalı, ABD’nin Türkiye’den ithal inşaat demirine yönelik antidamping vergisi ve telafi edici vergi soruşturması ile ilgili olarak, ABD’nin kendi inşaat demiri üretiminde bir süredir düşüş olduğunu ve bu sebeple üreticilerin harekete geçtiğini ifade etti. 2016 yılı verilerine bakıldığında ABD’ye toplam 1,48 milyon mt civarında inşaat demiri ithalatı yapıldığını ve bu ithalatın 1,33 milyon mt’unu Türkiye’nin yaptığını belirten Adalı, inşaat demirinde Türkiye’nin ABD’nin en büyük tedarikçisi olduğunu belirtti.

– Serdar Kilimci: Yassı çelikte mevcut tesisler ihracattaki her talebi karşılamaya yeterli değil
İkinci oturumda son olarak söz alan Steel Expert şirketinin sahibi Serdar Kilimci, Türkiye’nin yassı çelik sektöründe, kütük ve inşaat demirinin aksine yassı sektöründe mevcut tesislerin ihracattaki her talebi karşılamaya yeterli olmadığı ifade eden Kilimci, Türkiye’nin Avrupa ve ABD’nin istediği kalitedeki ürünlerin hepsini üretemediğini söyleyerek, iç piyasanın da ihtiyacının belli bir oranda ithalatla karşılandığını bildirdi. Bununla birlikte Türk çelik sektöründe yapısal birçok problem olduğunu belirten Killimci, ABD’nin uzun çelik kısmında Türkiye için önemli bir pazar olduğunu ancak yassı çelikte ülkemizin ABD piyasasına uygun çok fazla ürünü olmaması sebebiyle aynı önemi yakalayamadığını ifade etti.