Levent AKBAY – 02.01.2025 Nasıl Bir EKONOMİ Gazetesi
Reel Sektör Masası Köşesi
Türk Dil Kurumu ‘spekülasyon’u ticarette ‘vurgunculuk’ olarak değerlendiriyor. Cümlede isim olarak kullanıldığında ‘saptırma, felsefi olarak kullanıldığında da ‘kurgu’ anlamı taşıyor.
“Fiyat hareketlerinden yararlanmak amacıyla alıp satma” en fazla karşılaşılan anlamı. Bu şekliyle herhangi bir varlığın düşük bir fiyattan alınarak daha yüksek bir fiyata satılması olarak tarif ediliyor. Bu varlıkların menkul kıymet, gayrimenkul, makine ve teçhizatlar gibi alım satıma tabi değerlerin tamamı olabileceğine dikkat çekiliyor. Spekülasyonun normal bir ticari faaliyetten farkı geleceğe ilişkin beklentilerin alınıp-satılması ‘speküle’ edilmesi olarak gösteriliyor. Yani esas faaliyet alanında stoklarını çeviren kişi ya da kurumun faaliyeti spekülasyon olarak görülmüyor.
Spekülasyon suç mu? Yanıt, özellikle menkul kıymet piyasalarında suç olmadığı şeklinde… Tersine borsalar ve piyasaların insanları spekülasyon yapmaya davet ettikleri, onları teşvik ederek her türlü menkul kıymetin hak ettiği değere ulaşmasını sağlamaya yol açtıkları da yorumlar arasında.
OSB’lerde bir parsele girip, daha sonra bunu satmak da ‘spekülasyon’ olarak kabul ediliyor. Enflasyonlu süreçlerde satış fiyatının alıştan çok daha yüksek olması kaçınılmaz. Toprağın araziden arsaya dönüşmesinin de getirisi var. Bir de ‘altyapı’ eklenince fiyat daha da artıyor. İyi güzel de, kamu otoritesi tam da buna karşı çıkıyor. Adeta “Bana söz vermiştin, yatırımı üretim için yapacaktın.” diyor.
Sanayici ise toprağa yatırımı ticari bir özgürlük alanı olarak görüyor. Hatta müdebbir davranmanın aracı, olası kötü günlerin sigortası gibi…
Organize Sanayi Bölgeleri Yasası’nda spekülasyon iki yerde geçiyor. Madde 18’de; “Katılımcılara tahsis veya satışı yapılan arsalar hiçbir şekilde tahsis amacı dışında kullanılamaz.”denildikten sonra “… Arsa tahsis ve satışının şirket statüsündeki katılımcılara yapılması hâlinde, borcu ödenmeden ve tesis üretime geçmeden arsanın satışını ve spekülatif amaçlı işlemlerle mülkiyet hakkının devrini önlemeye yönelik tedbirleri almakla Bakanlık yetkilidir” deniliyor. Bir de ek madde 1’de OSB içindeki taşınmazın finansal kiralama yoluyla taşınmazların el değiştirmesi sırasında Bakanlığın muvazaa ve şpekülasyon amaçlı işlemleri önlemek üzere tedbirler alacağı vurgulanıyor.
OSB Uygulama Yönetmeliği’nde ise ‘spekülasyon’ sözcüğü yedi ayrı yerde geçiyor. Burada da amaç ‘spekülasyonu önlemek’ olarak vurgulanıyor. Spekülasyondan anlaşılması gerekenin ne olduğu ise en iyi 57. maddenin Birinci fıkrasının Ç bendinde açıklanıyor: “OSB’den arsa tahsis veya satışı yapılan gerçek veya tüzel kişilerin spekülasyon yapmamaları ve beyan ettikleri sanayi tesislerini makul bir süre içinde kurmaları için OSB gerekli bütün tedbirleri alır ve parsellerin tapu kayıtlarına da “geri alım hakkı” şerhini koydurur. Arsa üzerinde, üretime geçmedikçe geri alım hakkı şerhi tapu kayıtlarından kaldırılmaz.”
OSB’lerde arsa tahsis ve satışı yapılan gerçek ve tüzel kişiler “beyan ettikleri sanayi tesislerini makul bir süre içinde kurmak” üzere bu arsaları alırlar anlamı çıkıyor.
Bu durum en açık ifadesini 61. maddenin birinci fıkrasında (aynı yasadaki gibi) buluyor: “Katılımcılara tahsis veya satışı yapılan arsalar hiçbir şekilde amacı dışında kullanılamaz.” Amaç ne? İşyerinin açılması, üretime geçilmesi… Öyle ki “61. maddenin ikinci fıkrasında “… işyeri açma çalışma ruhsatı almadan arsanın satışını ve spekülatif amaçlı işlemlerle mülkiyet hakkının devrini önlemeye yönelik tedbirleri almakta Bakanlık yetkilidir” deniliyor.
Taraflar uzlaşacak mı? Zaman gösterecek. Ancak yine de kritik soruyu soralım: Arsaya, araziye yatırım OSB’de spekülasyon ise OSB dışında da spekülasyon olarak kabul edilebilir mi? Çünkü orada da bekledikçe fiyat artıyor.