Madalya sorunu, bir çuval inciri berbat etti
“Bir çuval inciri berbat etmek’ deyimi; iyi giden bir işi daha iyi yapacağım derken daha kötü hale getirmek için kullanılır. Bugün yazacağım da işte tam olarak bu…
Özellikle Kocaeli’de satranç sporu ile daha doğrusu turnuvalar ile ilgili bir takım sorunlar, eksiklikler yaşanıyor idi. Özetle; bilen bilir ki, Özellikle pandemi sonrası yavaş yavaş açılmaya başlanan spor faaliyetleri ve beraberinde tabii ki satranç sporu turnuvaları ne yazık ki Kocaeli’de biraz yavaş başladı. Düzenlenmeye başlayan turnuvalarla beraber sporcu ve velilerin istekleri de gün yüzüne çıkmaya başladı, TSF Kocaeli İl Temsilciliği’nden yeterli ilgiyi göremeyen satranç sporu sevdalıları ki biz de bu gruba dahil idik; bu kez yakın olabilecek illerde kendilerine yer edinmeye çalıştı.
Aradan geçen zaman içerisinde velilerin taleplerine duyarsız kalamayan İl Temsilciliği’nin de çabaları ile bir dizi görüşmeler gerçekleştirildi ve özellikle turnuva salonu konusu belli bir noktada çözüme kavuşturduk, en azından halen öyle görünüyor ama ödüller, kupa verilememe, yiyecek-içecek sıkıntısı gibi sorunlar devam etti. Taki ki; 12-13 Mart Çayırova Belediyesi desteği ile düzenlenen satranç turnuvasına kadar. Bu noktada spora her zaman destek olduklarını ve tabii ki satrancı da çok önemsediklerini anlatan, spora her daim destek olacaklarının da altını çizerek, Kocaeli’nin vizyonunu paylaşayn, sorunları son derece samimiyet ile analiz edip, büyük ölçüde çözüm getiren başta Şemsettin Yıldırım’a ve beraberinde tüm ekibine özellikle teşekkür ederim.
Ancak…
26-27 Mart tarihlerinde yine Kocaeli’de Bilgievleri Satranç Turnuvası düzenlendi. Herşey gayet güzeldi ta ki son anda yaşanan ‘madalya krizi’ne kadar. Bilgievleri sponsorluğunda düzenlenen satranç turnuvasında yönergede yazmamasına rağmen, çok güzel bir jest olarak tüm katılımcılara ‘madalya’ hediye edildi, ‘katılım madalyası’ şeklinde. Başta çocuklar olmak üzere tüm sporcular memnun oldu. Ancak yönergenin ödüller bölümünde; kupa ödüllerinin dışında, her kategoride ilk 10’a madalya verileceği belirtiliyor ve teknik toplantıda da bu bu şekilde belirtildi.
Madalya dediğiniz şey maddi bir değeri olmayan ancak özellikle minik ve spora yeni başlayanlar için inanılmaz bir motive gücü olan bir ödül aracı. Hafta sonu 2 gün veliler çocuklarını dışarı beklerler, genelde oynanan 6 turun sonunda sporcu ilk 10 yada madalya ilk kaç kişiye verilecek ise o kadar sporcu, acaba ben listede var mıyım, averajım tuttu mu diye bekler. Son maçtan kendisi belki yarım saatte çıkar ancak tüm kategorideki maçların bitmesini bekler ki son puan durumunu görebilsin ve madalya verilecek sayı içerisinde ise sevinçle de ödül törenini beklesin. Ödül alamayacak olanlar ise ya töreni izler yada gider…
Bu hafta sonu da böyle oldu. Sporcular ve veliler bekledi…
Bir mesaj geldi; “Yönergemizde ilk 10 sporcuya madalya verileceği belirtilmesine karşın sponsor tarafından tüm sporculara madalya verildiğinden ilk 10 dereceye madalya verilmeyecektir.” diye. Haklı tepkiler geldi velilerden. Velev ki bir güzellik yaptınız ve tüm sporculara madalya vermeye karar verdiniz, sonrasında “Ödül töreni sırasında madalya verilmeyecektir. Tüm sporcularımızın madalyaları dağıtılmıştır, şeklinde bir bilgilendirme yapılabilirdi.” Kimse saatlerce beklemek durumunda kalmaz, ayrıca ilk 10’a madalya verilmesi beklenmezdi.
Velilerden tepkiler gelince bu kez de; “Yönergede bahsedildiği üzere madalya, kupa ve hediye çeklerinin takdim edileceği” bildirildi.
Güler misiniz ağlar mısınız?…
Ben işimi yaptım ve ne güldüm ne ağladım ama yazdım.
Sözün özü; nasıl oluyorsa oluyor, bir çuval inciri berbat edebilmeyi başarıyoruz…